Adıyaman'da "Hayat Park"ı Uygulama Aşamasında!

Çocukların dünyasından gözlemlediğimiz ihtiyaçlarla birlikte, deprem sonrasında yeniden yapılan kentsel düzenlemelerde kapsayıcı kamusal mekânların öncelenmesi büyük önem taşıyor. Kamusal mekânların eğitim yapılarıyla ve yerleşim alanlarıyla entegre bir şekilde kurgulanması olası yeni deprem durumlarında çocuklara ve ailelerine güvenli bir alan sağlıyor.

Gözlemlediğimiz bu ihtiyaçlar doğrultusunda nasıl bir park istediklerini çocuklara tasarım sürecini kolaylaştıracak metotlarla sorduk. Yaş gruplarının farklılaşanbeklentilerini birlikte tartıştık. Adıyaman Belediyesi gerekçelerimize katılarak bize okul bölgesinde nitelikli bir alan tahsis etti. Hayat Parkı’nın tüm oyun elemanlarını çocuklar seçti ve adını onlar koydu.

Hayat Parkı, 6 Şubat depremlerinden Adıyaman’da etkilenen çocukların katılımıyla tasarlandı. Katılım atölyeleri FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nin Mayıs 2023’ten beri Adıyaman’da psikososyal destek çalışmalarını yürüttüğü konteyner kentte düzenlendi. 3 gün süren ve farklı metotlarla çocukların mekânsal ihtiyaçlarının değerlendirildiği atölyelere 6-17 yaş aralığındaki çocuklar katıldı.

Parkımız temelde 6-12 ve 12-17 yaş grubunun geçirgen sınırlar içerisinde birlikte vakit geçirebileceği alanlar içeriyor. Kaba motor becerilerinin gelişimini destekleyen veaynı zamanda engelli çocukların da kullanabileceği oyun ekipmanları bulunuyor. Oyun ekipmanlarının yanısıra sergi düzeni içeren bir açık sınıf tasarlandı. Bu alandahem eğitim ve psikososyal destek çalışmalarının yürütülebileceği hem de gençlerin sosyalleşebilecekleri düşünüldü.

6 Şubat’a kadar bildikleri dünyanın yıkıldığı bir kentte ve her şeyin geçici olduğu biz düzende, kendilerinin yaptığı ve kalıcı olacak bu parkın kente, bölgeye, ülkemize hayat vermesini diliyoruz.

HAYAT PARKI'NIN HİKAYESİ

Depremden tamamen zarar görmüş, afetten aylar sonra çok katmanlı barınma sorunlarıyla boğuşmaya devam eden bir kentte oyunu ve kamusal mekânlarıönemsemek ve bir kamusal mekân inşa etmek neden önemli olabilir?

Farklı afet bölgelerinde ve Türkiye’de yapılan araştırma ve izleme çalışmaları, çocukların deprem gibi büyük afetlerden yetişkinlerden daha fazla etkilendiğini ortaya koyuyor. Kapalı alanlarda gerçekleştirilen eğitim ve psikososyal destek çalışmalarıyla birlikte serbest oyuna imkân sağlayan açık kamusal mekânlar da çocukların iyi olma haline büyük katkı sunuyor. Çocuklar açık kamusal mekânlarda hareket etme, sosyalleşme, akranlarıyla vakit geçirme, bir rutin oluşturabilme gibi gelişimsel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Nitelikli kamusal mekânların eksikliği ise, çocukların kısıtlı geçici barınmaalanlarında, konteyner ve çadırlarda daha fazla kapalı kalmasına, akranlarından kopmasına, hareket edememesine neden olabiliyor. Bu durumun yeni travmalar, sosyalizolasyon yaratabildiğini gözlemliyoruz.